1 Nisan 2012

sustun oysa ki..

ne yazık ki

çocukluğumdan beri kısa cümleler kuramadım ben, belkide sesimi fazlasıyla duyurmak istediğimden.. bilmiyorum inan ki. sadece hep anlatmak istedim kendimi. ifade zorluğu yaşadım belkide, belkide ilgi odağı olmak istedim, belki de içimdeki herşeyi paylaşmak istedim..

ama en çok, en çokta sen beni anla istedim.. her cümlemde asıl kastetmek istediğimi bil istedim.. bu yüzden hiç susmadım, susamadım..

sen uyurken bile konuştum durdum, seni seyrettim durdum.. aklıma gelen herşeyi söylersem seni kaybetmem sandım belki de bilmiyorum..

ben konuştukça sen sustun, sen sustukça ben bilemedim ne hissettiğini.. ben çok açıktım, ne hissettiysem söyledim sana.. sen sırtını döndün uyudun gittin.. tüm gece gözlerim açık düşündüm durdum.. sen benim dünyam, sen benim nefesimdin.. peki o zaman bu kadar suskunluğun içinde ben senin neyindim?

kuramadığın cümleler olduğumu hayal ettim önce.. ilk düşündüğüm an çok güzellerdi.. sonra mimiklerinle oturttum söyleyemediğin cümleleri. pek uymuyorlardı.. cümleleri değiştirdim, değiştirdim, değiştirdim.. hiç hoşlanmayacağım noktalara geldiğinde uydu mimiklerin düşündüklerime.. anladım ki sevmiyorsun beni.

bir insan bu şekilde anlar mı sevilmediğini..

kurulabilecek bir ton cümle varken, niçin sessizliğinle boğarsın ki bir sevgiyi?

Hiç yorum yok: