28 Kasım 2010

Soğuk

Söylediğim herşey
..ve tüm söyleyemediklerim..
boğuyor beni..
Nefes almama engel.

Yaptıklarım için pişman mı olmalıyım?
..yoksa bana yapılanlar için mi üzülmeliyim..

Gülmeli mi, ağlamalı mı?

Tüm duygularım birbirine girmiş.
..nerde ne yapacağımı bilemez bir tahta kukla..
Yöneticek kimsem yok..
..beni yöneticek içimdeki ben içine kapanmış kendi derdinde..

Aklım sendin.
Ruhum sendin.
Tüm gerçekliğim sendin.
Duygularım sendin.

Sen ne kadar karışırsan ben o kadar karışıyorum işte.
İç içe geçiyorum.
..gülmem gereken yerde ağlıyorum, ağlanacak halime de çoğu zaman gülüyorum..

Kendini bilmez, yaptığının ardından pişman olmaz, herşeyinin doğru olduğuna inanan bir benliğim var.
..karşımdaysa her zaman kendi haklılığına inanan durmak bilmeyen her daim üstüme üstüme gelen biri..

Hangimiz doğru?
Hangimiz yanlış?
Hangimiz yanlız.

Ben bilemedim.

Bu sebeple kestim dilimi.
..bir kelime daha çıkmasın ağzımdan..
Bu sebeple kestim boğazımı.
..yüreğimden yükselen çığlıklarım boğazımdan fırlamadan sessizlikle buluşsun..
Göz pınarlarımı kuruttum, oydum gözlerimi çıkarıp ellerine verdim.
..akmasın gözyaşlarım zaten akmayı beceremiyorlar ve sadece göreyim senin bana göstereceklerini diye..

Herkes mutlu olsun.
..ben olmasamda olur zaten alışmadım mı mutsuzluğa..
Benim en büyük bağımlılığım..
Acı, mutsuzluk ama ne olursa olsun akamayan gözyaşlarım.
..buz dolabı gibi soğuk ve hissizim şimdi..

Ne birşey hissediyorum, ne de hissettirebiliyorum soğuktan başka..

Hiç yorum yok: